Başbakan Erdoğan şike konusunda Platini'ye Thatcher örneğini verdi. "Margaret Thatcher holiganlar yüzünden beş yıl süreyle Avrupa'ya gitmedi de ne oldu?" "İngilizler kendi aralarında gayet güzel devam ettiler. Döndükleri sene de şampiyon oldular."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, futboldaki şike iddiaları ve sonrasında verilecek cezalar konusunda yine gündem yaratacak açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz hafta UEFA Kongresi'nde açıkladığı, ceza verirken fail ile tüzel kişiliklerin ayrılması gerektiği düşüncesini tekrarlayan Erdoğan, "8 takım birden ligden düşerse ne olur, futbol biter. Ceza davası ile Futbol Federasyonu'nun kararını birbirinden ayırmak lazım" dedi. Başbakan Erdoğan, Seul'den Tahran'a uçarken yakıt ikmali sırasında gazetecilerle sohbet etti. Konu yine şike iddialarına geldi. Başbakan, "Şike konusunda siz 'suçun şahsiliği' vurgusunda bulunmuştunuz?" sorusu üzerine şöyle konuştu:
Şike sahaya yansımış mı bakılır
Doğru. Platini'ye söyledim. O da "Haklısınız ama uygulama böyle" dedi. Ben de "Düzeltelim o zaman" dedim. Şike sahaya yansımış mı bakılır ve karar ona göre verilir. Aksi halde kulübü cezalandırmak neden? Para cezası vermek neden? 8 takım birden ligden düşerse ne olur, futbol biter. Ceza davası ile Futbol Federasyonu'nun kararını birbirinden ayırmak lazım. Platini'ye de İngiltere örneğini verdim. Orada holiganlar yüzünden Thatcher (Margaret Thatcher, İngiliz Başbakanı, 1979-1990) İngiliz takımlarının Avrupa'ya çıkışını 5 yıl yasakladı. Ne oldu? Kendi aralarında gayet güzel devam ettiler. Döndükleri sene de şampiyon oldular.
Kore’nin 600 yıllık vazgeçilmez formülü ile forma girin
Hürriyet İstanbul'daki UEFA Kongresi'nin son gününde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile UEFA Başkanı Michel Platini'nin karşılıklı açıklamalarını 23 Mart'ta okurlarına böyle duyurmuştu.
F.Bahçe ve Trabzon Avrupa'ya gidemedi
TÜRK takımları arasında Avrupa Kupalarına katılma hakkı elde etmelerine rağmen gidemeyen iki takım F.Bahçe ve Trabzon oldu. Geçtiğimiz sezon şampiyon olan F.Bahçe, şike iddiaları nedeniyle Devler Ligi'ne gidemedi. Trabzon ise, 1977-78'de Kopenhag'la oynadığı Şampiyon Kulüpler Kupası maçında yaşananlar yüzünden ertesi sezon Kupa Galipleri Kupası'na katılamadı.
Bizim hayvanlara ceza az demişti
UEFA Heysel Faciası için sadece Liverpool'a ceza verecekken, Başbakan Thatcher tüm İngiliz kulüplerinin 5 yıl Avrupa'ya gitmemesini sağlamıştı.
HEYSEL Faciası'nın ardından, ülkesinin takımlarına hiç acımayan dönemin İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher kendi cezalarını kendisi verdi. UEFA'nın, Liverpool-Juventus maçından sonra sadece Liverpool'a ceza vermesi bekleniyordu. Bu cezanın da 3 yıl olacağı konuşuluyordu. Ancak Thatcher, "Bizim hayvanlara bu ceza az" dediği tarihi çıkışı ile sadece Liverpool'un değil, tüm İngiliz takımlarının cezalandırılmasını istedi. Thatcher, İngiltere Futbol Federasyonu'na da tüm kulüplerini Avrupa'dan çekmesi konusunda baskı yaptı.
1990'a kadar oynayamadılar
Bunun üzerine UEFA, İngiliz Federasyonu'nun kararının hemen ardından İngiliz takımlarının 5 yıl boyunca Avrupa Kupaları'na katılamayacağını açıkladı. Böylece 1985 ile 1990 yılları arasında hiçbir İngiliz takımı, Avrupa'da boy gösteremedi. Liverpool ise, 6 yıl uluslararası karşılaşmalardan men cezası aldı.
Heysel'de 39 kişi öldü
29 Mayıs 1985 günü Brüksel'in Heysel Stadı'nda oynanan Juventus-Liverpool Şampiyon Kulüpler Kupası finali büyük bir trajediye sahne oldu. Maçtan önce tribünlerdeki Liverpoollu holiganlar, Juventus taraftarlarına saldırdı. Çıkan panik sonucu bir duvar çöktü, taraftarlar tel örgülere sıkıştı ve 38 İtalyan ile 1 Belçikalı hayatını kaybetti.
smeet sohbet, smeet chat, smeet mynet, smeet mynet hileleri, mynet oyun, mynet smeet 3 boyutlu sohbet, mynet smeet chati smeet sohbet odaları, smeet sohbet siteeri Burada !!!!
29 Mart 2012 Perşembe
Terörün esnafa 7 yılda verdiği zarar 5 milyon lira
Terör örgütü mensuplarının şehirlerde yaptığı eylemlerin faturası halka çıkıyor. Son 7 yılda sadece İstanbul'da sivil vatandaşa verilen zararın boyutu ise milyonlarca lirayı geçti.
7 YILDA 5 MİLYON LİRA ZARAR
Devlet, 2004 yılında yürürlüğe giren "Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun" kapsamında evleri yakılan, araçları kundaklanan, işyerleri zarar gören, hayvanları telef edilen, şahsî can ve mal kayıplarına uğrayan sivil vatandaşların zararlarını, zararı belgelendirdikleri takdirde karşılıyor.
Bu kapsamda İstanbul'da da 2005 yılından beri Valilik bünyesinde oluşturulan 'Terör Mağdurlarının Zararlarını Tazmin Komisyonu' faaliyet gösteriyor. Komisyon raporlarına göre İstanbul'da 2005 yılından bu yana terör eylemlerinde can ve mal kaybına uğrayan 865 kişiye toplam 5 milyon 200 bin lira tazminat ödedi.
Müthiş buluş, ingilizce konuşmayan kalmayacak. Nasıl mı? TIKLAYIN!
Başvurular 60 gün içinde yapılmalı
Komisyonun sadece sivil özel ve tüzel kişilerin zararlarını kapsadığını belirten bir komisyon yetkilisi, "Kamu kurumlarının zararlarını devlet karşılamıyor. Ayrıca terör olaylarından mağdur olan sivil vatandaşlardan da aracı kaskolu olanlar ile evi ve işyeri sigorta kapsamında olanlara da tazminat ödenmiyor." diye konuştu.
Terör olaylarından mağdur olan vatandaşların zararlarını devletten tazmin edebilmeleri için olayın yaşandığı tarihten sonra 60 gün içinde zararını belgelendirerek komisyona başvurması gerekiyor. Devletin, terör olaylarında yaralanma, sakatlanma ve ölüm hâllerinde yapacağı ödemenin miktarı duruma göre artabiliyor. Buna göre ölüm halinde hayatını kaybeden kişinin mirasçılarına yaklaşık 22 bin lira tazminat ödeniyor. Yaralanan ve sakatlananlara ise derecelerine göre tazminat ödeniyor.
7 YILDA 5 MİLYON LİRA ZARAR
Devlet, 2004 yılında yürürlüğe giren "Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun" kapsamında evleri yakılan, araçları kundaklanan, işyerleri zarar gören, hayvanları telef edilen, şahsî can ve mal kayıplarına uğrayan sivil vatandaşların zararlarını, zararı belgelendirdikleri takdirde karşılıyor.
Bu kapsamda İstanbul'da da 2005 yılından beri Valilik bünyesinde oluşturulan 'Terör Mağdurlarının Zararlarını Tazmin Komisyonu' faaliyet gösteriyor. Komisyon raporlarına göre İstanbul'da 2005 yılından bu yana terör eylemlerinde can ve mal kaybına uğrayan 865 kişiye toplam 5 milyon 200 bin lira tazminat ödedi.
Müthiş buluş, ingilizce konuşmayan kalmayacak. Nasıl mı? TIKLAYIN!
Başvurular 60 gün içinde yapılmalı
Komisyonun sadece sivil özel ve tüzel kişilerin zararlarını kapsadığını belirten bir komisyon yetkilisi, "Kamu kurumlarının zararlarını devlet karşılamıyor. Ayrıca terör olaylarından mağdur olan sivil vatandaşlardan da aracı kaskolu olanlar ile evi ve işyeri sigorta kapsamında olanlara da tazminat ödenmiyor." diye konuştu.
Terör olaylarından mağdur olan vatandaşların zararlarını devletten tazmin edebilmeleri için olayın yaşandığı tarihten sonra 60 gün içinde zararını belgelendirerek komisyona başvurması gerekiyor. Devletin, terör olaylarında yaralanma, sakatlanma ve ölüm hâllerinde yapacağı ödemenin miktarı duruma göre artabiliyor. Buna göre ölüm halinde hayatını kaybeden kişinin mirasçılarına yaklaşık 22 bin lira tazminat ödeniyor. Yaralanan ve sakatlananlara ise derecelerine göre tazminat ödeniyor.
Öcalanın devlete bir yıllık masrafı 45 milyon
Öcalan'ın devlete bir yıllık maliyetini kalem kalem yazdı. Öcalan'ın bir gün boyunca neler yaptığını, neler yediğini ve günlük masrafını tek tek yazan Özkök, İmralı'daki geçen süreyi analiz etti. Bazı gazetelerde, "Ankara'nın yeni Kürt politikası" diye bir plan yayınlandı.
Buna göre Abdullah Öcalan artık devreden çıkarıldı.
Demek ki devlet artık onu muhatap almayacak.
Akılıma takılan soru şu oldu. Acaba bu karar, Öcalan'ın İmralı'daki hayatını nasıl etkileyecek?
Bu soru aklıma bir başka düşünceyi getirdi. "Acaba Öcalan'ın şimdiki hayatı nasıl geçiyor?"
Hürriyet'in Ankara Bürosu'nun adalet konularındaki uzman gazetecisi Oya Armutçu bu konuları izliyor. Oturup onunla birlikte Öcalan'ın günlük hayatının hikâyesini yazdık.
Bunların bir bölümü daha önce gazetelerde yayınlandı. Ama Türk vatandaşlarının ödediği vergilerle nelerin yapıldığını, ona nasıl bir hayat sağlandığını da bilme hakkımız var.
ÖTEKİ MAHKUMLARLA GÖRÜŞMEYE DEVAM MI
- Öcalan cezasını hangi hukuki çerçevede çekiyor?
Abdullah Öcalan hakkında verilen ölüm cezası, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklik sonucu kaldırıldığı için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştürülmüş ve cezanın, yargılamanın yapıldığı İmralı'da infazı kararlaştırılmıştı.
- Orada kendisine özel bir statü verildi mi?
İmralı da diğer F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile aynı statüde ve aynı koşullara tabi.
Öcalan ve yanına gönderilen beş mahkûm, diğer F tipi cezaevlerinde olduğu gibi 32 metrekarelik spor odası, 20 metrekarelik hobi odası ve aynı büyüklükteki derslikten yararlanıyor.
- Yanına gönderilen mahkûmlar ne yapıyor?
Yanına gönderilen mahkûmlar şunlar: PKK üyeleri Bayram Kaymaz, Şehmuz Poyraz, Cumali Karsu ve Hasbi Aydemir ile TİKKO üyesi Hakkı Alkan.
Diğer F tipi cezaevlerinde olduğu gibi Öcalan'ın da arkadaşlarıyla haftada 1 saat görüşme hakkı var.
BORDO BERELİLER İMRALI'DAN ÇEKİLDİ Mİ
- Bu haktan hâlâ yararlanıyor mu?
Disiplin cezası almadığı sürece yararlanıyor.
- Başka hangi imkânları var?
Tüm cezaevlerinde olduğu gibi İmralı Cezaevi'ndeki hükümlülerin de spor odası, hobi odası ve dersliklerden, "disiplin cezası almamaları, iyi halli statüsünde bulunmaları" halinde yararlanıyor.
- Korumasını kim yapıyor?
Öcalan'ı yakalayıp getiren bordo bereliler geçen yıl İmralı'dan çekildi. Ancak, İmralı Adası "askeri yasak bölge" olduğu için ihtiyaç duyulması halinde görevlendirilmek üzere küçük bir grup devrede tutuldu.
Bordo berelilerin çekilmesiyle Öcalan'ın bulunduğu cezaevinin dış güvenliği diğer F tipi cezaevleriyle aynı konuma getirilmişti. Güvenliği jandarma sağlamaya başlamıştı.
AVUKATLARI ŞİKAYET EDİNCE NELER DEĞİŞTİ
- Cezaevi güvenliği ile ilgili kanunun yürürlüğe girmesinden sonra jandarma tamamen çekilecek mi?
İmralı askeri yasak bölge olduğu için, kanun yürürlüğe girse de dış koruma yine askerde kalacak.
- Avukatlarının şikâyetlerinden sonra ne yapıldı?
Öcalan'ın, cezaevindeki odası 11.81 metrekare. Koğuşundan şikâyet edince bir dizi iyileştirme yapıldı.
Koğuşa, sürgülü bir kapı takıldı. Günlük havalandırma saati bir saatten 2 saate çıkarıldı.
"Hava alamıyorum" deyince, kapısı da değiştirildi, yerine gri renk, sürgülü bir kapı takıldı. Sürgülü kapı Ankara'da yaptırılıp İmralı'ya gönderildi.
Koğuşun penceresindeki sineklik de kaldırıldı ve kapının üstüne bir pencere daha açıldı. Öcalan rutubetten de şikâyetçiydi. Duvarları ithal kâğıtla kaplandı, yeniden boyandı.
SABAH KAHVALTIDA NELER VERİLİYOR
- Günlük hayatı nasıl geçiyor?
Her gün sabah saat 06.00'da uyanıyor, mutlaka duş alıyor ve her sabah sakal tıraşı olmayı ihmal etmiyor.
Kahvaltısını hücrede yapıyor. Özel bir mönü uygulanmıyor. Cezaevinde görevli güvenlik personelinin kahvaltısının (er kahvaltısı) aynısı veriliyor.
Kahvaltı dönüşümlü olarak genelde çay, beyazpeynir, siyah zeytin, poşet tereyağı ve çay ya da süt, poşet reçel/baldan oluşuyor.
Bazı günler sabah kahvaltısında çay, ıspanaklı ya da peynirli börek, mevsimine göre domates ve salatalık da veriliyor.
- Kahvaltı sonrasında neler yapıyor?
Kahvaltıdan sonra, avukatlarınca haftalık olarak İmralı'ya gönderilen ve herhangi bir sınırlama ve yasaklama getirilmeyen günlük gazeteleri okuyor.
Bu gazetelerin tam listesi hakkında bir açıklama yapılmadı.
Öcalan, saat 10.00'da, bir saat süre ile hücresinden geçilen havalandırmaya çıkarılıyor. Burada iki saat kalma hakkı var.
Burası dört bir tarafı yüksek duvarlarla çevrili tek kişilik bir alan.
Havalandırma sırasında düzenli olarak kültür-fizik hareketleri yapıyor ve bu hareketleri zaman zaman hücresinde de sürdürüyor.
Öğle yemeği saat 12.00'de veriliyor.
ÖĞLE VE AKŞAM YEMEĞİ MÖNÜSÜ
- Öğle ve akşam yemeklerinde ne yiyor?
Öğle yemeği de tıpkı sabah kahvaltısı gibi, cezaevinde görevli erlerle aynı. Erler için hazırlandığı için Türkiye'deki tüm birliklerde olduğu gibi belirli bir kalori hesabı var.
Öğle ve akşam yemekleri, örneğin; kadınbudu köfte, barbunya pilaki, tulumba tatlısı; kıymalı kuru fasulye, pirinç pilavı, meyve kompostosu/hoşaf veya meyve; çorba, patlıcan musakka, yoğurt gibi her gün değişen mönülerden oluşuyor.
Her akşam düzenli olarak saat 22.00'de yatıyor.
- Adada görevli personelle görüşmesi, konuşması mümkün mü?
Sınırlı sayıdaki yetkililer dışında (o da ancak gerektiğinde) cezaevinde görevli personelin Öcalan'la konuşması ve iletişim kurması kesinlikle yasak.
BAŞINDA LİPOM YAĞ KİSTİ VAR ALINABİLİR
- Avukatları devamlı sağlık sorunları bulunduğunu söylüyor. Durumu nedir ve düzenli kontrolü var mı?
Acil bir durum olmadığı sürece her ay sağlık kontrolünden geçiriliyor. Durumunda herhangi bir anormallik bulunmuyor.
Cezasını çekmeye başladığı günden bu yana spor yaparak kilo verdi. Tutukluluğunun ilk günlerinde doymadığı gerekçesi ile ek yemek talebinde bulundu ve bu talebi yerine getirildi.
- Hiçbir şikâyeti yok mu?
Başında lipom adı verilen bir yağ kisti oluşmuş. Zaman zaman gözlerinde yanma ve yaşarma olduğundan şikâyet ediyor.
Tıp dilinde lipom olarak adlandırılan yağ kistleri, erkeklerde özellikle baş çevresinde çok yaygın olarak görülüyor. Doktorlara göre, estetik kaygılar dışında hiçbir tehlikesi yok.
Gerek duyulması halinde bu yağ kistlerinin lokal anestezi altında beş dakikalık bir operasyonla alınabilmesi mümkün.
GÖZLERİNDEKİ YANMANIN SEBEBİ SÜREKLİ YANAN IŞIK
- Gözlerindeki yanmanın nedeni nedir?
Adalet Bakanlığı'nın uzmanlara dayanarak söylediğine göre, bunun nedeni hücresinde sürekli ışık yanması olabilir. Ancak bunun görme bozukluğuna neden olabilecek bir riski bulunmadığını da belirtiyorlar.
- Geceleri ışık söndürülemez mi?
Yetkililer; Öcalan'ın hücresinde 24 saat süreyle uygulanan aydınlatmanın güvenlik nedeni ile yapıldığını, gece, gözü rahatsız edecek ve uyumayı engelleyecek güçte bir ışıklandırma yapılmadığını, gece aydınlatmasının ancak kamera kaydına yetecek ölçüde olduğunu söylüyorlar.
ÖCALAN DEVLETE YILDA KAÇ LİRAYA MAL OLUYOR
- Adalet Bakanlığı'na günlük maliyeti nedir?
Etrafı tamamen çevrili ve 165 kamera ile korunuyor. Avukat görüşmeleri dahil her anı kayıt altında.
Adada görevli, 250'si subay 1000'e yakın askeri personel var. Ada denizden de abluka altında.
Yeni rakamlar açıklanmadı. Ancak
2008 yılı rakamlarına göre, ortalama bir hesapla devlete günlük maliyeti 125 bin TL. Bu hesapla devlete yılda 45 milyon liraya mal oluyor.
Buna göre Abdullah Öcalan artık devreden çıkarıldı.
Demek ki devlet artık onu muhatap almayacak.
Akılıma takılan soru şu oldu. Acaba bu karar, Öcalan'ın İmralı'daki hayatını nasıl etkileyecek?
Bu soru aklıma bir başka düşünceyi getirdi. "Acaba Öcalan'ın şimdiki hayatı nasıl geçiyor?"
Hürriyet'in Ankara Bürosu'nun adalet konularındaki uzman gazetecisi Oya Armutçu bu konuları izliyor. Oturup onunla birlikte Öcalan'ın günlük hayatının hikâyesini yazdık.
Bunların bir bölümü daha önce gazetelerde yayınlandı. Ama Türk vatandaşlarının ödediği vergilerle nelerin yapıldığını, ona nasıl bir hayat sağlandığını da bilme hakkımız var.
ÖTEKİ MAHKUMLARLA GÖRÜŞMEYE DEVAM MI
- Öcalan cezasını hangi hukuki çerçevede çekiyor?
Abdullah Öcalan hakkında verilen ölüm cezası, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklik sonucu kaldırıldığı için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştürülmüş ve cezanın, yargılamanın yapıldığı İmralı'da infazı kararlaştırılmıştı.
- Orada kendisine özel bir statü verildi mi?
İmralı da diğer F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile aynı statüde ve aynı koşullara tabi.
Öcalan ve yanına gönderilen beş mahkûm, diğer F tipi cezaevlerinde olduğu gibi 32 metrekarelik spor odası, 20 metrekarelik hobi odası ve aynı büyüklükteki derslikten yararlanıyor.
- Yanına gönderilen mahkûmlar ne yapıyor?
Yanına gönderilen mahkûmlar şunlar: PKK üyeleri Bayram Kaymaz, Şehmuz Poyraz, Cumali Karsu ve Hasbi Aydemir ile TİKKO üyesi Hakkı Alkan.
Diğer F tipi cezaevlerinde olduğu gibi Öcalan'ın da arkadaşlarıyla haftada 1 saat görüşme hakkı var.
BORDO BERELİLER İMRALI'DAN ÇEKİLDİ Mİ
- Bu haktan hâlâ yararlanıyor mu?
Disiplin cezası almadığı sürece yararlanıyor.
- Başka hangi imkânları var?
Tüm cezaevlerinde olduğu gibi İmralı Cezaevi'ndeki hükümlülerin de spor odası, hobi odası ve dersliklerden, "disiplin cezası almamaları, iyi halli statüsünde bulunmaları" halinde yararlanıyor.
- Korumasını kim yapıyor?
Öcalan'ı yakalayıp getiren bordo bereliler geçen yıl İmralı'dan çekildi. Ancak, İmralı Adası "askeri yasak bölge" olduğu için ihtiyaç duyulması halinde görevlendirilmek üzere küçük bir grup devrede tutuldu.
Bordo berelilerin çekilmesiyle Öcalan'ın bulunduğu cezaevinin dış güvenliği diğer F tipi cezaevleriyle aynı konuma getirilmişti. Güvenliği jandarma sağlamaya başlamıştı.
AVUKATLARI ŞİKAYET EDİNCE NELER DEĞİŞTİ
- Cezaevi güvenliği ile ilgili kanunun yürürlüğe girmesinden sonra jandarma tamamen çekilecek mi?
İmralı askeri yasak bölge olduğu için, kanun yürürlüğe girse de dış koruma yine askerde kalacak.
- Avukatlarının şikâyetlerinden sonra ne yapıldı?
Öcalan'ın, cezaevindeki odası 11.81 metrekare. Koğuşundan şikâyet edince bir dizi iyileştirme yapıldı.
Koğuşa, sürgülü bir kapı takıldı. Günlük havalandırma saati bir saatten 2 saate çıkarıldı.
"Hava alamıyorum" deyince, kapısı da değiştirildi, yerine gri renk, sürgülü bir kapı takıldı. Sürgülü kapı Ankara'da yaptırılıp İmralı'ya gönderildi.
Koğuşun penceresindeki sineklik de kaldırıldı ve kapının üstüne bir pencere daha açıldı. Öcalan rutubetten de şikâyetçiydi. Duvarları ithal kâğıtla kaplandı, yeniden boyandı.
SABAH KAHVALTIDA NELER VERİLİYOR
- Günlük hayatı nasıl geçiyor?
Her gün sabah saat 06.00'da uyanıyor, mutlaka duş alıyor ve her sabah sakal tıraşı olmayı ihmal etmiyor.
Kahvaltısını hücrede yapıyor. Özel bir mönü uygulanmıyor. Cezaevinde görevli güvenlik personelinin kahvaltısının (er kahvaltısı) aynısı veriliyor.
Kahvaltı dönüşümlü olarak genelde çay, beyazpeynir, siyah zeytin, poşet tereyağı ve çay ya da süt, poşet reçel/baldan oluşuyor.
Bazı günler sabah kahvaltısında çay, ıspanaklı ya da peynirli börek, mevsimine göre domates ve salatalık da veriliyor.
- Kahvaltı sonrasında neler yapıyor?
Kahvaltıdan sonra, avukatlarınca haftalık olarak İmralı'ya gönderilen ve herhangi bir sınırlama ve yasaklama getirilmeyen günlük gazeteleri okuyor.
Bu gazetelerin tam listesi hakkında bir açıklama yapılmadı.
Öcalan, saat 10.00'da, bir saat süre ile hücresinden geçilen havalandırmaya çıkarılıyor. Burada iki saat kalma hakkı var.
Burası dört bir tarafı yüksek duvarlarla çevrili tek kişilik bir alan.
Havalandırma sırasında düzenli olarak kültür-fizik hareketleri yapıyor ve bu hareketleri zaman zaman hücresinde de sürdürüyor.
Öğle yemeği saat 12.00'de veriliyor.
ÖĞLE VE AKŞAM YEMEĞİ MÖNÜSÜ
- Öğle ve akşam yemeklerinde ne yiyor?
Öğle yemeği de tıpkı sabah kahvaltısı gibi, cezaevinde görevli erlerle aynı. Erler için hazırlandığı için Türkiye'deki tüm birliklerde olduğu gibi belirli bir kalori hesabı var.
Öğle ve akşam yemekleri, örneğin; kadınbudu köfte, barbunya pilaki, tulumba tatlısı; kıymalı kuru fasulye, pirinç pilavı, meyve kompostosu/hoşaf veya meyve; çorba, patlıcan musakka, yoğurt gibi her gün değişen mönülerden oluşuyor.
Her akşam düzenli olarak saat 22.00'de yatıyor.
- Adada görevli personelle görüşmesi, konuşması mümkün mü?
Sınırlı sayıdaki yetkililer dışında (o da ancak gerektiğinde) cezaevinde görevli personelin Öcalan'la konuşması ve iletişim kurması kesinlikle yasak.
BAŞINDA LİPOM YAĞ KİSTİ VAR ALINABİLİR
- Avukatları devamlı sağlık sorunları bulunduğunu söylüyor. Durumu nedir ve düzenli kontrolü var mı?
Acil bir durum olmadığı sürece her ay sağlık kontrolünden geçiriliyor. Durumunda herhangi bir anormallik bulunmuyor.
Cezasını çekmeye başladığı günden bu yana spor yaparak kilo verdi. Tutukluluğunun ilk günlerinde doymadığı gerekçesi ile ek yemek talebinde bulundu ve bu talebi yerine getirildi.
- Hiçbir şikâyeti yok mu?
Başında lipom adı verilen bir yağ kisti oluşmuş. Zaman zaman gözlerinde yanma ve yaşarma olduğundan şikâyet ediyor.
Tıp dilinde lipom olarak adlandırılan yağ kistleri, erkeklerde özellikle baş çevresinde çok yaygın olarak görülüyor. Doktorlara göre, estetik kaygılar dışında hiçbir tehlikesi yok.
Gerek duyulması halinde bu yağ kistlerinin lokal anestezi altında beş dakikalık bir operasyonla alınabilmesi mümkün.
GÖZLERİNDEKİ YANMANIN SEBEBİ SÜREKLİ YANAN IŞIK
- Gözlerindeki yanmanın nedeni nedir?
Adalet Bakanlığı'nın uzmanlara dayanarak söylediğine göre, bunun nedeni hücresinde sürekli ışık yanması olabilir. Ancak bunun görme bozukluğuna neden olabilecek bir riski bulunmadığını da belirtiyorlar.
- Geceleri ışık söndürülemez mi?
Yetkililer; Öcalan'ın hücresinde 24 saat süreyle uygulanan aydınlatmanın güvenlik nedeni ile yapıldığını, gece, gözü rahatsız edecek ve uyumayı engelleyecek güçte bir ışıklandırma yapılmadığını, gece aydınlatmasının ancak kamera kaydına yetecek ölçüde olduğunu söylüyorlar.
ÖCALAN DEVLETE YILDA KAÇ LİRAYA MAL OLUYOR
- Adalet Bakanlığı'na günlük maliyeti nedir?
Etrafı tamamen çevrili ve 165 kamera ile korunuyor. Avukat görüşmeleri dahil her anı kayıt altında.
Adada görevli, 250'si subay 1000'e yakın askeri personel var. Ada denizden de abluka altında.
Yeni rakamlar açıklanmadı. Ancak
2008 yılı rakamlarına göre, ortalama bir hesapla devlete günlük maliyeti 125 bin TL. Bu hesapla devlete yılda 45 milyon liraya mal oluyor.
Cumhuriyetten Davutoğlunu kızdıracak karikatür
En sıkı AK Parti muhalifi gazetelerden Cumhuriyet’te Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlunu kızdıracak bir karikatür vardı.
Özgür Gündem Gazetesi’nin kapatılmasını karikatürüne taşıyan Musa Kart imzalı karikatürde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu ‘Kim Milyoner Olmak İster’ yarışmasına soktu.
ÖZGÜR GÜNDEM GAZETESİ HANGİ ÜLKEDE
Son yarışmalardaki başarısız yarışmacılara da gönderme yapan Cumhuriyet karikatüristi Musa Kart, Davutoğlu’na ‘Kapatılan Özgür Gündem gazetesi hangi ülkede?’ sorusunu yöneltti. Davutoğlu’nun cevabı ise Suriye oldu.
Özgür Gündem Gazetesi’nin kapatılmasını karikatürüne taşıyan Musa Kart imzalı karikatürde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu ‘Kim Milyoner Olmak İster’ yarışmasına soktu.
ÖZGÜR GÜNDEM GAZETESİ HANGİ ÜLKEDE
Son yarışmalardaki başarısız yarışmacılara da gönderme yapan Cumhuriyet karikatüristi Musa Kart, Davutoğlu’na ‘Kapatılan Özgür Gündem gazetesi hangi ülkede?’ sorusunu yöneltti. Davutoğlu’nun cevabı ise Suriye oldu.
Kuzey Güney 29.Bölüm Son Sahne
Kuzey Güney 29.Bölüm Son Sahne izle, Kuzey Güney 29.Bölüm Son Sahne seyret, Kuzey Güney 29.Bölüm Son Sahne hd izle, Kuzey Güney 29.Bölüm Son Sahne full izle, Kuzey Güney 29.Bölüm Son Sahne tek parça izle, Kuzey Güney 29.Bölüm Son Sahne turkçe dublaj izle, Kuzey Güney 29.Bölüm Son Sahne son bölüm izle, Kuzey Güney 29.Bölüm Son Sahne orjinal izle
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)